Konuk Yazar




KEDİLER HİÇ BÜYÜMEZ

ALİCAN ÖZİNANIR

Çocukluğumu saymazsak hayatımın büyük bölümünde kedisiz yaşadım. Sevdim, korudum, baktım onlara ama evimde kedimiz olmadı uzun yıllar... 15 günlük sürelerle tatile giden arkadaşlarım Mina ve Ülkün’ün kedilerine baktığım dönemi saymazsak, bayağı uzun bir süre. Sanıyorum 50 yıla yakın. 
Bu yazıyı yazarken, bu anlamda boşa geçmiş bir zaman diye yeni yeni düşünüyorum.
Ancak!
Ne zaman ki Fındık bir gün kahvaltı yaptığımız sırada; Ayvalık’taki evimizin bahçesine gelip yaşamımıza girdi, o günden beri “kedim var artık benim de”, diyebiliyorum. Fındık aslında kızımızın kedisi, O öyle diyor. Ama bizim de kedimiz o.  Arkadaşlarla buluştuğum bazı akşamüstleri eve dönmek için, “evde 3 kız bekliyor beni, fazla geç kalmayayım “ diye yola çıktığımda arkadaşlarım, üç kızın kim olduklarını hiç mi hiç sormazlar. Bilirler beni eşim,  kızım ve kedimiz  Fındık ‘ın beklediğini! 
Eve aileden kim gelirse gelsin; kendisini okşamasını ister Fındık… Daha siz soyunmadan salona doğru koşar ve uygun bulduğu bir yere uzanır,  sevilmeyi bekler. Son günlerde bu isteği arttı. Sabahları erken saatlerde yatağa gelip beni uyandırıyor sonra da yanıma uzanıp o muhteşem  “mırıltı melodisi “  eşliğinde yarım saat  kafasını okşatıyor. Onu  ne zaman okşasam, müthiş derecede rahatlarım ben. Bana kalırsa bu bir iyileştirme, kedi ile insan arasında bir alışveriş . Kediler niçin okşanmaktan hoşlanır, diye sorarsanız, bilimsel kaynaklar kedilerin insanları “annesi “ gibi gördüğü için, diye cevap verir.  Elbette bilirsiniz, kedi yavruları doğduktan ikinci ayın sonuna kadar anneleri tarafından yalanırlar. Bizim onları okşamamıza izin vermeleri; anne yerine koydukları için,  diye düşünüyorum. Çünkü yavru kedi, anne kediyi  “ kendisini doyuran, koruyan, temizleyen birisi “ olarak görüyor. Bu nedenle bizim onları okşamamız bir “annelik ritüeli” gibi sanki. Bu arada belirtmem gerekir ki evcil kediler, ömürlerinin sonuna kadar kendilerini yavru kedi olarak görüyorlar. Her türlü fizyolojik büyümeyi göstermelerine; hatta anne – baba olmalarına rağmen duygusal olarak “ yavru kedilikten “ hiç kurtulamıyorlar. Karşılıklı olarak birbirimize sıcaklık ve duygusal bir enerji yayıyoruz. 
Bu yazı yazılırken Fındık yine ayaklarımın dibinde dolaşıyor ve kendisini okşamamı istiyor. 

Bana biraz müsaade.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder